Sayfalar

9 Ocak 2013 Çarşamba

unutmak ve alışmak

En büyük sıkıntılardan birileri, insanı insan yapan ve aslında olumlu da olan özelliklerimiz bence: "Unutmak" ve "alışmak". Bu ikisi birbirine bağlı konular zaten de...

Güzel birşey öncelikle. Bu kadar kolay alışmasaydık nice olurdu halimiz. Çok sevdiğimiz birini toprağın altına uğurladığımızda nasıl kendimize gelirdik? Ya da giden sevgilinin arkasından bakarken, bi daha kimseyi sevemeyeceğini sanarken, ya öyle kalınsaydı hep...

Ama sıkıntılı yanları da var bu işin. Bir cenazedeyken fark ediyoruz hayatın ne kadar kısa olduğunu. Düşünüyoruz kendi kendimize, "Her şey ne kadar yalan aslında." diyoruz, "Gündelik sıkıntıları çok dert etmeye hiç değmez" diye söyleniyoruz, "Hırslar, şunlar, bunlar ne kadar da anlamsız"ı fark ediyoruz. "En nihayetinde toprak olup gidiyor bu beden; sonrası zaten meçhul"ü kabulleniyoruz.

Ne oluyor sonra? Anında unutuyoruz. Daha eve dönüş yolunda, para pul hesabı yapmaya başlıyoruz. Eve 3 sn önce dönmek için başka bir arabanın önüne direksiyon kırıyor, küfürleşiyoruz. İş yerindeki o yalaka aklımıza geliyor ve bileniyoruz. vs vs... Bari birkaç gün sürseydi etkisi...

Başka bir zaman (belki de aynı gün) çok güzel bir paylaşım görüyoruz e-posta kutumuzda veya facebook sayfamızda. Bu çok güzel paylaşım bize tam da bunlardan bahsediyor. Gevşememizi, rahatlamamızı, sinirden stresten uzak durmamızı salık veriyor bize. Hem de şahane bir dille. Gülümsüyoruz, kafa sallıyoruz, "Evet yaa" diyoruz "Napıyoruz biz". "Çok doğru yazmışlar, böyle yapmak/yaşamak lazım hakkaten." gibi gibi. Etkisi yine çok kısa sürüyor; bir şekilde kafamız başka bir yere odaklandığı anda uçup gidiyor.

Bunları hatırlamak lazım. Kendine hatırlatmak, hatırlatacak arkadaşlara sahip olmak lazım. Oraya buraya notlar yazmak lazım. Yoksa uçup gidiyor. Uçmasınlar!

--------------------------------------------------

Bu tip paylaşımlardan bugün gördüğüm bir tanesini, hızlıca Türkçe'ye çevirip aşağıya yazıyorum. Yıllardır aklımda olan şeyleri yazıya dökmeme ilham olan şey bu oldu.

Sadece kafa sallayıp sadece "evet yaa" diyip bu önerileri (ve fazlasını) unutmamak dileğiyle...

Yaşamın 7 Kuralı
1 - Geçmişinizle barışın ki geleceğinizi berbat etmesin.
2 - Diğerlerinin sizin hakkınızda ne düşündükleri sizi hiç ilgilendirmez.
3 - Zaman, neredeyse her şeyi iyileştirir. Zamana bırakın.
4 - Yaşamınızı diğerleriyle kıyaslamayın ve diğer kişileri yargılamayın. Onların yolculuğunun nasıl olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok.
5 - Çok fazla düşünmekten vazgeçin, cevapları bilmemekte sıkıntı yok. Onları en az beklediğiniz zaman geleceklerdir.
6 - Sizden başka hiç kimse mutluluğunuzdan sorumlu değil.
7 - Gülümseyin. Dünyadaki bütün sorunların sahibi siz değilsiniz.

(mesela şunu dinleseniz... http://fizy.com/#s/19mos6 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazıyla ilgili yorum yapmak için...