Sayfalar

13 Eylül 2014 Cumartesi

"Kolektif Yeni Deneyi" sonrası

Ağustos sonu itibariyle deney bitti ve şimdi ihtiyacım olan paraya farklı şekillerde ulaşma zamanı geldi çattı. Destekçilere göndermiş olduğum son mektupta bunun için muhtelif yolları kullandığımdan ve kullanacağımdan bahsetmiştim. Ve yine bahsetmiştim ki bunlardan bir tanesi de blogdaki yazıların altında yer alacak bir iki cümlelik destek ve armağan çağrısı. Bundan böyle bu yazının ve diğerlerinin altında göreceğiniz çağrı, -içiniz titreştiği takdirde- kalbinizin vermek istediği armağanı vermek üzere sizleri cesaretlendirmeyi hedefleyen bir çağrı. Son dönemde o kadar çok insanla o kadar çok maddi-manevi alışveriş halindeyim ki bu beni "bütün"e çok fazla bağlıyor. Bunu azaltmaya, sönümlendirmeye hiç niyetim yok; bilakis zihnim daha fazla hareketlendirebilmek için ne yapabileceğimle ilgili fikirler üretip duruyor ve kalbimin de desteklediklerini hemen hayata geçirmeye çalışıyorum. İşte şimdi başladığım da bunlardan biri aslında.

Biten deneyle başlatıyor olduğum şeyin arasındaki farkın ne olduğunu düşününce...

Biten deneyde bütünüyle kendimi ortaya koydum ve "İşte ben buyum, bunu bunu yapıyorum, beni ve hayatımı desteklemek isteyenler elimden tutabilir." şeklinde bir çağrı yaptım. Yazıyordum, çiziyordum, inandıklarım doğrultusunda kendimle tutarlı bir hayat yaşamaya çalışıyordum. "Belirli" bir şey yapmıyordum. Üç çocuğun eğitimine destek olmuyor, beş engelli kişi için tekerlekli sandalye almaya çalışmıyordum. Yaptığım şey kendimi ve kendim üzerimden dünyayı keşfetmek, keşfettikçe anlamak, anladıkça "iyileşmek", "şifalanmak" ve bütün bu süreci şeffaf bir şekilde paylaşmaktı ki bu konularda epey adım attım diye düşünüyorum.

Deney bitti diye bütün bunlarda herhangi bir değişiklik olmadı elbette, hala aynı şekilde yaşıyor; gelişmeye, anlamaya çalışıyorum. Bundan sonraki süreçte maddi desteğe ihtiyaç duymaya devam edebilir ya da etmeyebilirim, bilmiyorum. Zira atölyeler ve belki diğer ufak tefek işlerden artık harçlığımı çıkarmaya başlayacağımı hissediyorum ama bunda bir kesinlik yok elbette.

Ama öyle bir kesinlik olsaydı dahi, yukarıda da yazdığım üzere her türlü alışveriş kanalını sonuna kadar açmak niyetindeyim. İhtiyaç fazlamı, içimden geldikçe benzer hayatlar yaşayan arkadaşlarıma, Avrupa'yı bisiklet ve kano ile geçen Rüzgar gibi arkadaşlara, Eşya Kütüphanesi benzeri oluşumlara, surdurulebiliryasam.tv (devam ediyor, el atarsanız harika olur!) gibi kampanyalara aktarmaya devam edeceğim.

Yani diyorum ki herhangi bir yazım, eylemim, davranışım veya sohbetimizden ötürü bana armağan vermek isterseniz, lütfen kendinizi tutmayın. Katkınız ya geçimime yardımcı olacak ya da başka güzelliklere akacak. Yeter ki içinizden gelsin bu katkı, miktarı ve ne olduğu hiç önemli değil.

Bu sefer kendimi herhangi bir taahhüt altına sokmak istemiyorum. Harcamalarımı takip etmeyi, listeler üzerinden gelen-giden parayı mercek altına almayı, her ay daha da az harcamaya çalışmayı, kaç kişiden destek geldiğini takip etmeyi, görev bilinciyle ay başında düzenli mektup yazmayı istemiyorum. Daha akışında bir şey olsun bu. İçimden geldikçe durumu yine paylaşırım, belki yine mektup yazarım vs. ama tamamen kendi yatağında aksın bu sefer su.

Biten deneyle şu an başlayanın bir farkı bir üst paragrafta okuduklarınız, bir diğeriyse karşılığı daha belirli olan şeyler için armağan talep ediyor olmam. Yani size dokunan bir yazım -veya bir eylemim- olduğunda buna karşılık olarak armağan vermeye davet ediyorum sizi.

Geçen aya kadar yapmış olduğum, bundan ne daha çok ne de daha az mantıklı, ne daha güzel ne de daha az güzel. Dünyalar kadar fark da yok aralarında, bunu da biliyorum. Ama önemli nüanslar da yok değil, anlatabildiğimden emin olmasam da... Bakalım neler olacak...

-----------------------------------------
Eğer bu veya diğer bir yazım -veya eylemim- bir yerlerinize dokunduysa; sizi mutlu ettiyse, ilham verdiyse, düşündürdüyse, bir şeyler yapmak üzere harekete geçmek için teşvik ettiyse vs. ve buna karşılık olarak bana para veya başka bir armağan iletmek isterseniz bi' ses verin lütfen: emreertegun@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazıyla ilgili yorum yapmak için...